azizime
Yazı silinmiştir kendi ellerimle, şimdiye kadar yazılmış diğer bütün yazıların da silinmesi ihtimal dahilindedir. Var olan bütün siber ortam cümlelerinin silinmesi de keşke o kadar güçlü olup yapabilseydimler listesindedir. Harfler kelimelere küser, kelimeler cümlelere bıkkınlıkla bakar, çünki aylar öncesinin satırları kolundan paçasından zorla ...
ıslandım
Yağmur yağıyordu, iki gündür bu şekildeydi hava ve sokaklar. Bir günü, seyrediyordum sadece, yağmur fark etmeksizin önceki 364 gün seyrettiğim gibi, sadece bakakalmışlıkla yetindim. Kimisi aşkını emanet ediyor yağmur damlalarına, kimisi can yakacakmış gibi kaçışıyordu ondan… Bense, hasretle bakıyor ve bakıyordum… Seyretmenin en durağ...
dört eylem
Bir iyilik yapıyorum bu sefer, kimin için bilmiyorum, misâl ki kaldırımlar için, susuyorum. Su içince geçicek cinsten değil bu sefer, sessizliği içiyorum. Sözlerim, ithaf olundukları gözlere kağıt üzerinde, mürekkep lekeleriyle gittiler, göz yaşıyla ıslanıp dağıldılar. Bu seferlik paylaşmak istediklerimse, dört dostumdan kâh eski tozlu kâh yeni ...
yazarlar
Yağmura adını sordum, Kasım dedi… Sustum.
İyi yazanı bilmem ben, iyi ile kötü arasındaki çizginin bulanıklığı algımın bozukluğundan mıdır onu da bilemem… İyi yazarlar değil, iyi ağlayanlar vardır benim lûgatımda, onlar hep dağlara kaçanlardır… Dağlardaki ormanlar, en iyi yazıları okuyanlardır, gece vakti dinlerseniz eğer, ...
Bir yazı yazacaktım
Alışmayasın dı bana, alışkanlığın olmayayımdı. Her sabah uyandığında yeniden aşık olasın, her gece yatarken yine vedalaşasındı benimle. Öyle bir sevmek ki bendeki, ve sen öyle pisdin ki, ayaklarının kokusu sendi mesela, ayaklarını öpmem o yüzdendi. Ve vedalaşmam işte bu yüzdendi… O gecenin adı flüt sesiydi, balkon yarına nazırdı ve ben işt...
Inri
Seni düşünen, insanlar… Bir eksildi, bugün… Yürekten, kutlarım… Ben, güle güle… Sana, hoşçakal… Mutluluk, yok… Gerisi, üç nokta…
[Kelimelerim düştü elimden, karışıverdi üç noktalarla virgüller]
Seni düşünen… İnsanlar, bir eksildi… Bugün, yürekten… Kutlarım, ben… Güle gül...
Kelimenin Haz Tutkusu
Yazıtların, cam kırığı kadar keskin yaşamsalı terk ettiği bu noktada, düşlere bıçak gibi giren bir mektup bu. Vakti zamanında çok kanat kanatmış, düşürmüş, düş kırmış… Rivayete göre, kelimelerde kendini bulanlara ithaf olunmuş…
Kelimenin haz tutkusu…
Fahişe Lehçesi
Sustun ya
I.
Bugün, dün, evvelsi akşam…
Sigara içemiyordun, uyumaya karar vermiştin.
Halâ uyuyor musun? Belki de…
“Neden” diye soruyorum,
#halen çalıyor… çalıyor… bu ses, ruhumu çalıyor…
232 yazı, 29 sayfa.